23.10.11

hem de "pazar" sabahı.

Elbette hiç biriniz, pazar sabahı sizi “Ayşegül” sanan biri tarafından defalarca aranarak uyandırılmak istemezsiniz. Hemde pazar sabahı..
Uyumak istemiyordum aslında. Tek tamamı kendime ait günü dopdolu yaşamak istiyordum. Pazar kahvemi penceremin önünde ağacımı izlerken içecektim. Belki dikkatli bakarsam üzerinde ki böcekleri de görebilecektim ağacın.
İşte tam o sırada hayatımdan uzaklaşmak isteycektim. Kimliğimi değiştirip asla tanıdığım insanlarla  tekrar göremeyeceğim yerlere yerleşmek isteyecektim. Kontrol edemediğim hayatımın tüm iplerini elime almak isteyecektim. Arkamda bıraktıklarımı pişman etmek isteyecektim.
Çalışmaya başlayınca hayatınız tamamen onun üzerine kurgulanıyor. Artık senelerce çalışacaksınız. Sadece sizin olan tek günü, çalıştığınız zamanın yorgunluğunu atmak için dinlenerek geçireceksiniz. Aslında sizin olan bir gün bile kalmıyor. Öğrenciyken gece 1de gelen teklifleri acımazsızca değerlendirirken, çalışmaya başladıktan sonra 1de gelen telefonları açamayacak kadar bile yorgun olacaksınız. Ya hayatınızda ki insanlara uyamayacaksınız, ya da siz uygun bir vakit yarata bilmişken onlar uygun olmayacak. Sevemeyeceksiniz. Çünkü zaten yeterince kalbiniz kırılmış olacak ve seveceğiniz insanlara vakit bulamayacaksınız. Yeni insanlarla tanışmak için zamanınız da olmayacak zaten. Belki çalışma esnasında tanıştığınız ofis arkadaşları olacak hayatınız da yeni sadece,
Sevemiyor olacaksınız. Sevilmiyor olarak. Sevmeyi düşünemiyor. Düşünmeye fırsat bulamıyor olarak. Pazar sabahı 09.09 da sizi kimse düşünmüyor olarak bakacaksınız saate. Belki epey yalnız. Epey depresif. Epey bunalımda.
Yalnız geçirmek istemediğiniz günler mi, yalnız geçirmek istediğiniz günler mi olacak karar verememişken zaman geçecek. Siz her güne yalnız uyanacaksınız. Belki yağmurlu bir günde zorla alarmın sesiyle uyandırılarak ve asla dinlenememiş olarak. Ya da belki sizi “Ayşegül” sanan bir yabancı tarafından sadece. Hem de pazar günü…

3.10.11

Güzel şarkıları omzunda dinledim. Kokunla eşlik ettim. Gideceğini bile bile her seferinde gelişini bekledim. Üzüldüm, çok. Kaybolmadım. Ben hep sendeydim. Sadece beceremedim sensizlikleri. Hep başkalarının avuçlarına kondum. Çözüm yok. Bu büyük bir problem ve ben her seferinde yenildim. Sana.




Ardımda bıraktığım her kimse artık ben olma şansım kalmadı. Yeni biri olmak zorundayım. Kabul ediş büyük bir zorunluluktu ve ben hiç bir zaman zorunlulukları sevmedim.



Kaçıp gidemedim. Ben olamadım. Boğuldum.